Teknoloji Haberleri

NTV Haber - Türkiye ve Dünya Gündemi Güncel Son Dakika Haberleri - Editörün Seçimi
  • Amazon’un depolarında robotlar insanlardan fazla olacak

    Amazon'un depolarında kullandığı robot sayısını artırmayı planlıyor. Şirketin tesislerinde şu anda 1 milyondan fazla robot aktif olarak çalışıyor.

    Dünyanın en büyük teknoloji devlerinden Amazon'un depolarında kullanılan robotlar; ağır yükleri taşımaktan raflardan ürün indirmeye, siparişleri sıralayıp paketlemeye kadar pek çok işi üstleniyor. Wall Street Journal’a göre, şirketin küresel teslimatlarının dörtte üçü artık robotlardan bir şekilde destek alıyor. 

    Amazon yetkilileri, robotların tekrarlayan işleri devralarak insan çalışanların daha nitelikli görevlerde çalışmasına olanak sağladığını belirtiyor. Şirketin açıklamasına göre robotlar devreye girdiğinden bu yana, depo içi kontrol uzmanı, bakım mühendisi gibi yeni iş alanları da yaratıldı.

    ÜRÜNLERİN HAREKET HIZI YÜZDE 25 ARTTI

    Örneğin, Louisiana’daki 280 bin metrekarelik bir tesiste onlarca robotik kol milyonlarca ürünü ayıklayıp paketliyor. İnsan çalışanlar bu robotlarla birlikte çalışarak siparişleri hazırlıyor ve ulaşılması zor ürünleri raflardan alıyor. Bu hibrit çalışma düzeni sayesinde bu tesiste ürünlerin hareket hızı diğer depolara kıyasla yüzde 25 arttı.

    Robotlaşmanın etkisiyle Amazon’un tesis başına çalışan sayısı son 16 yılın en düşük seviyesine gerileyerek ortalama 670’e düştü. Ancak çalışan başına düşen paket sayısı son 10 yılda 175’ten 3.870’e çıkarak üretkenlik rekoru kırdı.

    CEO Andy Jassy de yapay zeka teknolojisinin bazı işleri devralacağını, bu yüzden gelecek yıllarda ofis çalışanı sayısının da azalacağını açıkladı. Ancak Jassy, yeni teknolojilerin farklı iş alanları da yaratacağını belirtti.

    700 BİN ÇALIŞAN EĞİTİLDİ

    Şirket, bugüne kadar dünya genelinde 700 binden fazla çalışanını robotik ve teknolojik alanlarda daha yüksek maaşlı işlere geçiş yapacak şekilde eğittiğini söylüyor. Amazon Robotics ekibinden Yesh Dattatreya’ya göre, yeni hedef makinelerin bir gün sesli komutları anlayarak çalışabilmesi. Amazon bu alanda insansı robotlar üzerinde de testler yapmaya başladı.

    Amazon’un robot serüveni 2012 yılında Kiva Systems’ı 775 milyon dolara satın almasıyla başlamıştı.

  • Güneş Sistemi'ne yeni bir cisim daha girdi

    Güneş Sistemi’nde yeni keşfedilen bir gök cismi, bilim dünyasını heyecanlandırdı. A11pl3Z adı verilen bu nesnenin yörüngesi, onun Güneş Sistemi dışından, yani yıldızlararası uzaydan gelmiş olabileceğini gösteriyor.

    Uluslararası Astronomi Birliği’nin Küçük Gezegen Merkezi, A11pl3Z’yi 1 Temmuz 2025’te potansiyel Dünya’ya yakın nesneler listesine ekledi. Ancak bu, Dünya’ya çarpma riski olduğu anlamına gelmiyor. 

    Henüz tam olarak ne olduğu bilinmeyen A11pl3Z’nin bir kuyruklu yıldız ya da asteroit olması muhtemel. Şu anda oldukça uzakta ve oldukça sönük olduğu için daha kesin bilgi edinmek zaman alacak. California’da bir astrofizik öğrencisi olan Astrafoxen, Şili’deki Deep Random Survey teleskopundan aldığı görüntüyü Bluesky platformunda paylaştı. Ayrıca amatör astronom Sam Deen, haziran ayının son haftasına ait eski ATLAS verilerinde de bu cismin izine rastladı. Bu gözlemler, A11pl3Z’nin yıldızlararası kökenli olabileceği ihtimalini güçlendirdi.

    ÇAPI YAKLAŞIK 2O KİLOMETRE

    Uzay girişimleri üzerine çalışan fizikçi ve radyo astronom Marshall Eubanks, Minor Planet Mailing List’te yaptığı açıklamada cismin çapının yaklaşık 20 kilometre olabileceğini söyledi. A11pl3Z, ekim ayında Mars’a da yaklaşık 0,4 astronomik birim mesafeye kadar yaklaşacak ve bu sayede Mars Keşif Uydusu tarafından gözlemlenebilecek.

    Eubanks, cismin ince galaktik diskten geliyor olabileceğine dikkat çekerek, gelecek yıl nisan ayında Dünya’ya göre hızının 90 km/s’ye ulaşacağını ve bunun bir rekor olacağını ifade etti.

    Bilim insanları şimdi A11pl3Z’nin kökenini ve yapısını daha iyi anlamak için gözlemlerini sürdürüyor. Eğer yıldızlararası olduğu doğrulanırsa, bu cisim, Güneş Sistemi dışından gelen üçüncü ziyaretçi olarak tarihe geçecek.

  • Öğrencilere elektrik verdiler, matematikleri gelişti

    Beyne uygulanan hafif elektrik akımının matematik becerilerini geliştirebileceği, özellikle de beyinlerinde belirli bölgeler arası bağlantıları daha zayıf olan kişilerde bu etkinin daha güçlü olabileceği ortaya çıktı.

    Oxford Üniversitesi’nden 72 üniversite öğrencisiyle yapılan yeni bir araştırmada, katılımcıların kafalarına yerleştirilen elektrotlarla hafif elektrik sinyalleri verildi.

    Araştırmacılar, beynin matematikle ilişkili olduğu bilinen iki bölgesine — dorsolateral prefrontal korteks (dlPFC) ve posterior parietal korteks (PPC) — düşük şiddette, hissedilmeyecek düzeyde elektrik akımı gönderdi. Bir kontrol grubu ise sahte (gerçek olmayan) uyarı aldı. Katılımcılar beş gün boyunca toplam 150 dakikalık beyin uyarımı eşliğinde çeşitli matematik testlerine tabi tutuldu. Bu testlerde hem hesaplama becerileri hem de ezberleme yeteneği ölçüldü. dlPFC bölgesine yapılan uyarımın özellikle yeni hesaplama becerilerini geliştirmede etkili olduğu görüldü. Ancak PPC’ye yapılan uyarım, ezberleme odaklı öğrenmeye anlamlı bir katkı sağlamadı. Araştırmada ayrıca, katılımcıların beyinlerindeki ön (frontal) ve üst (parietal) loblar arası bağlantıların gücü de ölçüldü. Bu iki bölge birlikte çalışarak matematik öğrenimini destekliyor. Başlangıçta bağlantıları zayıf olan öğrencilerin hesaplama testlerinde daha zorlandığı, ancak bu gruba uygulanan dlPFC uyarımının en büyük ilerlemeyi sağladığı tespit edildi.

    ÜST DÜZEY MATEMATİKÇİLERİ OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİYOR

    Öte yandan, araştırmacılar daha önce yaptıkları küçük bir çalışmada, beyin uyarımının ileri düzey matematikçilerin performansını olumsuz etkileyebildiğini de belirtti. Uzmanlara göre, hali hazırda çok iyi çalışan bir sistemi dışarıdan uyarmak ‘gürültü’ yaratarak performansı düşürebiliyor. Araştırmanın başındaki nörobilimci Roi Cohen Kadosh, bu teknolojinin evde kullanılabilecek seviyeye yakın olduğunu, özellikle öğrenme güçlüğü veya dikkat eksikliği gibi nörogelişimsel sorunları olan kişiler için umut vaat ettiğini söylüyor. Ancak bağımsız uzmanlar, teknolojinin yaygın kullanıma geçmeden önce daha fazla test edilmesi gerektiği konusunda uyarıyor. Binghamton Üniversitesi’nden psikolog Sung Joo Kim’e göre, bu tür cihazların bireylerin beyin yapısına özel şekilde ayarlanması gerekebilir. Kim, “Beyindeki bölgelere hedeflenmiş uyarım yapmak istiyorsanız, her insanın beyin anatomisini göz önünde bulundurmak şart” uyarısında bulundu.